Psikoterapi, kişilerin hayatını negatif etkileyen zihinsel hastalıklar ya da davranış bozuklukları gibi problemlerin psikolojik yöntemler ile tedavi edilmesidir. Psikoterapi sürecinde; danışan ile psikoterapist arasında sözel etkileşim, psikolojik temellere dayalı bir biçimde probleme yol açan faktörlerin tartışılması ve danışanın deneyimleri analiz edilerek problemlerin çözümlenmesi yer almaktadır.

Psikoterapi sürecinde danışan ve terapist arasında gizlilik bulunmaktadır. Danışanın gizliliğini korumak adına seanslarda konuşulan her özel bilgi uzman ve danışan arasında kalır. Gizliliğin bazı istisnai durumları bulunmaktadır. Bunlar; kendinize veya bir başkasına zarar verme niyetinizin/planınızın olduğunu belirtmeniz durumunda, yakınlarınızın sizden tehlikeli ve bulaşıcı olan bir hastalığı haberi olmadan kapma ihtimallerinin olduğunu belirtmeniz ya da bu yönde ciddi bir izlenim vermeniz durumunda (danışanı ve diğer kişileri korumak için) bu konularla ilgili gerekli kişilere durumu bildirmek terapistin ülkemizdeki kanunlar açısından zorunluluğudur.

Psikolog ve psikiyatristler arasındaki temel farkı öğrenim süreleri ve eğitim görülen fakülteler oluşturmaktadır. Psikologlar, 4 yıllık psikoloji lisans bölümünden mezun olmuş kişilerdir. Psikiyatristler, 6 yıllık tıp fakültesinden mezun olmuş ve ihtisasını psikiyatri alanında yapmış doktorlardır. Psikiyatristler klinik çalışmalarında psiko-farmaterapi (ilaç tedavisi) uygulama yetkisine sahipken; psikologlar bu yetkiye sahip değildir ve klinik çalışmalarında psikoterapi yöntemini ağırlıklı olarak kullanmaktadırlar.

Psikolojik destek almak için spesifik bir problem yaşıyor olmaya gerek yoktur.  Psikolojik destek sadece acil durumlar için değil hem önleyici hem de daha kaliteli bir yaşam için önerilmektedir. Zorlanılan duygu, düşünceler ile daha iyi baş edebilmek ve yarattıkları davranışlar üzerine konuşmak için alınabilir. Kişinin kendisi ya da çevresi rahatsızlık hissettiği zamanlarda psikolojik destek alınabilir. Kişisel, akademik, profesyonel ve sosyal hayatların daha verimli olması için ve bireyin anormallik sebebiyle hayatının önemli alanlarında işlevselliğindeki bozulmalar olduğunda psikolojik destek alınabilir. Kişinin davranışları, toplumsal normları ihlal edip ve bunu gözlemleyen kişiler için tehdit oluşturup kaygılanmalarına sebep oluyorsa psikolojik destek alınabilir.

 Terapi süreci, danışanın hızına göre ilerlemektedir. Terapi sürecinin ne kadar ya da kaç seans süreceğini söylemek mümkün olmayabilir. Seans sıklığı genellikle haftada 1 ya da 2 olarak planlanmaktadır. Terapiye düzenli katılım, danışanın tedavi sürecinin olumlu sonuçlanmasında oldukça önemli rol oynamaktadır. Her bir seans 50 dakika sürmektedir. Yetişkinlerin kendi onayı olmadan yakınları onlar için seans oluşturamamaktadır. Çocuk ve ergenlerde ebeveynler veya bakım veren kişiler seans oluşturabilmektedirler. 

Merkezimizde danışanların ihtiyaçları doğrultusunda çocuk, ergen, yetişkin, çift ve ailelere danışmanlık verilmektedir.

Danışan, seansına zamanında alınmakta ve belirlenen sürede de seansı sonlandırılmaktadır. Özellikle ilk seansa, önemli bilgilerin alındığı ön kayıt formunu doldurmak için 15 dakika erken gelmek faydalı olmaktadır. Kurum kaynaklı bir gecikme söz konusu olduğunda seans süreniz dolacak şekilde tam bir hizmet alarak mağduriyet yaşamazsınız. Kurum kaynaklı olmayan gecikmelerde, randevu sistemi ile çalışıldığından ve bir sonraki danışanı bekletmemek adına seansınızın sonuna ek bir süre eklenmeden tam saatinde sonlandırılmaktadır.

Terapi sürecinde uzmanlar danışan yakınlarına psikolojik bir destek vermemektedir. Etik kurallar gereğince uzman danışanının yakınını başka bir ilgili uzmana yönlendirerek süreci hakkında destek sağlamaktadır.

Yetişkin, ergen, çift danışanlara online olarak da hizmet verilmektedir. Çocuklar için verilen danışmanlıklarda ise çocukların merkeze gelmesi ve yüz yüze bir sürece başlanması tercih edilmektedir.