top of page

BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ

Yazarın fotoğrafı: PsycupPsycup

Bilişsel davranışçı terapi (BDT), mevcut sorunları, işlevsiz veya yararsız düşünce ve davranışları değiştirmeyi hedef alan bir psikoterapi türüdür. Aynı zamanda, ‘Bilişsel Davranışçı Terapi’ birçok ruhsal bozukluğa ve sorunun çözümüne etkisi kanıtlanmış bilimsel bir altyapıya sahip bir yöntemdir.


BDT, davranışçı ve bilişsel ilkelerin birlikteliğine dayanan terapiyi ifade etmektedir. Bilişsel davranışçı terapi; tamamı yapılandırılmış bir terapi modelidir. Her seansında kendi içerisinde yapılandırılmış kısa süreli bir terapi olan BDT ‘şu ana’ odaklanan bir terapi süreci izlemektedir. Bilişsel modelin temelinde olaylar ve durumlar hakkındaki düşüncelerimiz ve bu düşüncelerin içeriğindeki olguları ortaya koyarak olguları etkileyen tüm durumları açığa çıkarmayı hedefler. Sonuç olarak, problematik olgular açığa çıkar ve çalışmalar o olguların üzerinden devam eder. Aaron Beck’in kuramına göre olaylara verilen yanıtlar olaylarla ilişkili değil, olaylar hakkındaki düşüncelerimiz ve yorumlarımızla ilgilidir. Yani, bireyler düşüncelerine göre duygu ve davranışlarını şekillendirmektedirler.


Bilişsel davranışçı terapi; kişinin kendisini, çevresini ve dünyayı anlamasını sağlayan süreçlerin zihinsel süreçler olduğunu savunur. Bunu düzeltmek için zihinsel yapıyı çalışmak, bilişsel yeniden yapılandırmayı sağlamak gerekir. Diğer bir amaç ise nüksleri önlemektir. Bu nedenle kişiye beceri kazandırma eğitimleri (psikoeğitim) verilir. Bu beceri kazandırma eğitimleri sayesinde danışan kendi terapisti olmayı öğrenir. Böylece, danışan ilerleyen dönemlerde benzer sorunlarla karşılaştığında sorunlarıyla sağlıklı bir şekilde baş edebilmesi

sağlanır.


Bilişsel davranışçı terapilerde terapist ve danışan birlikte danışanın sorunu hakkında ortak bir fikir birliğine vararak sorunu birlikte anlamaya çalışırlar. Mevcut sorunların danışanın düşünce, duygu ve davranışlarını ve gün içindeki işlevlerini nasıl etkilediğini belirlerler. Sonrasında danışanın sıkıntı yaşadığı faktörlerin bileşenleri tespit edilerek danışanla birlikte bir tedavi planı oluşturulur. Bir sonraki aşamada ise danışanın düşünce biçimlerini yeniden gözden geçirmesi ve sorunlarını çözmede yardımcı olacak yeni stratejileri öğrenmesi amaçlanır. Bu bilişsel stratejiler, terapi sürecinde kullanılan sokratik sorgulama, davranış deneyleri, maruz bırakma, duygu tanıma, modelleme, gevşeme, bilişleri saptama, davranış antlaşması, psikoeğitim ve kendine yönerge verme teknikleriyle kazanılmaktadır. Son basamakta ise danışanın terapi sürecinde öğrendiği sorunlarla baş etme stratejilerini seanslar arası süreçte hayata geçirmesi ve uygulaması beklenmektedir. Terapide öğrenilen bu baş etme stratejilerinin gündelik hayat içinde uygulanmasına olanak tanınır. Bunun kontrolü içinde terapi süreci sona erdikten 3, 6 ve 12 ay sonra birer güçlendirme seansı yapılır.


Araştırmalar BDT’nin başta anksiyete bozuklukları olmak üzere duygudurum bozuklukları, dikkat ve hiperaktivite bozukluğu, tik bozuklukları, sosyal beceri eksikliği ve bazı psikosomatik kökenli bozuklukların tedavisinde etkili olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, BDT, çocuk ve ergenlerde kullanımınında oldukça olumlu sonuçları vardır.


KAYNAKÇA


Dryden, W., ve Branch, R. (Dü). (2012). The CBT handbook. Sage Publications.


Özcan, Ö., & Çelik, G. G. (2017). Bilişsel davranışçı terapi. Türkiye Klinikleri, 3(2), 115-120.


Özdel, K. (2015). Dünden bugüne bilişsel davranışçı terapiler: Teori ve uygulama. Türkiye

Klinikleri J Psychiatry-Special Topics. 2(8), 10-20.


Sarracino, D., Dimaggio, G., Ibrahim, R., Popolo, R., Sassaroli, S., ve Ruggiero, G. (2017).


When REBT goes difficult: Applying ABC-DEF to personality disorders. Journal of Rational-

Emotive and Cognitive-Behavior Therapy, 3(35), 278-295.

Comments


bottom of page